Dehr içinde mest-ü hayran gezerken, dedi sırrım bana aşıklara karış aşık ola gör. ne cevherler vardır kaynak içinde... Derde düştün, niçin derman ararsın? Aşıklar dert arar derman içinde.
Sonunda olanlar oldu BirdenBire oldu...
-Hayırdır nereye yolculuk?
-Aslımıza gidiyoruz.
Ben bu satırları okurken dışaırda okunmaya başlayan cenaze salası. Herkes bir şeyleri okur her gün, herkesin bir şeyleri elbet okunur bir gün. Bu yolculuğa talip olmak ölmeden önce ölmek gibi bir şey. İnna lillahi ve İnna ileyhi raciun. 'Muhakkak ki O'na döneceğiz.'
Bazı kitaplar vardır, tamamıyla seni anlatır ama anlık olan seni belki 1 ay önce okusan sana bir şey ifade etmeyecek olan kitap, öyle bir zamanda karşına çıkar ki kalbinin kalemiyle yazmışlar hissi oluşur. bitmesin istersin her satırında yoğunlaşmak uzun uzun düşünmek istersin.
Yokluk yolculuğuna çıkmış bir üniversite hocasının ilk adımlarını gençlik yıllarını içindeki yangına su ararken aslında yangını körükleyecek OD'unu bulma yolculuğunu anlatan bir yazar... Seyr-i süluka çıkmış bir kula verilebilecek en güzel satırlar... her seher vaktini O'nu aramaya adamış kullar ile artık minicik de olsak ortak bir paydada bulunmanın verdiği sevinç, belki de hüzün hakkını veremiyor olmanın...
İşte ağlıyor yine şehir ağlıyor benim sevgilim içimi serinletsin diye gözyaşları, herkesten daha çok derviş bu şehir,herkesten daha içli ve duygulu, o ıslatırken gönülleri bir damla da biz akıtsak hüznümüzle...Sebepsiz hüzünle daha çok yaklaşırken O'na, O'nsuzluğun da verdiği hüznü aynı anda yaşar insan...
İşte yazarın ve benim yana yana söylediğim o cümleler ;
'Allah'ım ben de onlar gibi olabilir miyim? Ben de Hallac gibi kanımla abdest alıp eşiğinde 2 rekat aşk namazını kılabilir miyim? Ben de Rabia gibi dünyadan ahiretten geçebilir miyim? Çoğu Bir'e indirebilir miyim?
Bir'i gönlüme sindirebilir miyim? Sadece seni sevdiğim için namaz kılabilir miyim? Ne cehennemin ateşinden ne cennetinin sevdasından değil sadece senin için... Allah'ım ben de Harakan'lı bilge gibi12 yıl geceleri uykusuz eşiğinde niyaz edebilir miyim? Göz yaşıyla seccadeleri ıslatabilir miyim? Ben de kırk yamalı hırka giyip Gazneli Mahmud'un önüme serdiği altınları elimin tersiyle itebilir miyim? Yunus gibi kırk sene dergaha düzgün odun taşıyabilir miyim? Mısri gibi geceleri sabaha dek aşkla inleyebilir miyim?'... diye devam eden aşkla yazılmış satırlar. Bize Bir'e doğru giden yolun üstünde neler varmış diye gösteren satırlar.
ikibinonikininhaziranayındayayımlanmışbirkitapdervişbirkalptençıkansatırlarSadıkAbiyesonsuzteşekkürler...
Sadık Yalsızuçanlar'ın Birdenbire romanın kesitleriyle oluşan bu yazıyı bir de http://www.youtube.com/watch?v=o-Ecp605xUc bu melodi eşliğinde okuyun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
isminizi ya da mahlasınızı belirtmediğiniz sürece yorumlarınızın yayınlanmama ihtimali vardır.