Soru bankalarıyla gezerken devrimci olunmuyor.
Bir yerlerde birileri destan yazarken, ben
Ben ve bıkmışlığım dershaneye gidiyoruz.
Anlamı paragraf sorularında arayan
Zavallı şuurum ve gözlerim yorgun.
Hayır, direnmeliyim; vazgeçmek özgürlüğüm yok
Ah şu sınavı bi atlatsam
Hayır, direnmeliyim; vazgeçmek özgürlüğüm yok
Ah şu sınavı bi atlatsam
Hem ne çok soru sordular, yüzümü ezberledi sorular:
"Sınava mı hazırlanıyorsun, nasıl gidiyor çalışmalar
Hangi bölümü istiyorsun, ne durumda puanlar?"
Boş bıraktık bunları kararsızlığımla
Konuyu değiştirdik.
Yine de vazgeçmiyor ki sorucular; bazen arkadaş kılığında,
Bazen akraba, bazen virüs olur protein kılıfında.
"Sana güveniyorum, sen yaparsın. Şöyle, güzel bi sonuç...
Başarılar sınavda sana, sınavda başarılar sana.
Başarı, sınav, başarı, sınav... yaparsın sen, inanıyorum..."
Keşke sussalar.
Keşke sussalar.
Böyle işte sevgili ÖSYM
Hep bunlar sen beni imtihan edecekmişsin diye
Yalan halbuki,
Ben seni bilirim, sorduğun sorudan
Ama sen beni ancak tanırsın tc kimlik numaramdan
Ben sana soru hazırlaman için bir yıl mühlet verdim
Sen benden yüz atmış dakikada sorulara bakmamı istiyorsun
Dikkat et sen yanlış yaparsan iki milyon kişiye mal olur
Ben yanlış yaparsam, sade titrerim mücrim gibi.
Şimdi bekliyorum beni sınayacağını sandığın günü
Sınav yerinde görüşürüz.kib.
*Anlatım bozukluğu var bu cümlede, yüklem eksikliğinden ötürü ; ama düzeltmiyorum.
takdir :)
YanıtlaSil