Babası ölmüş bir çocuğu sahipleniş gibiydi bu aramızdaki kavga.
Belki de ben çok kaale alıyordum bu dünyayı ve üzerime alınıyordum.
Alınıyordum senin bu tavırlarını ve tekrar tekrar sarf ettiğin bir baltaya sap olamamış sevgi sözcüklerini harcamaktan bir kalemi ya da bir kalbi mesela.
Yoruluyor üzülüyordum çoğu zaman.
Evet, çoğu zaman düşünüyordum ve yetim çocuklara ağlıyordum.
Ağlıyordu çocuklar büyüklerin işlerine alet olmaktan heder olmuş gözleriyle.
Acımayan gözleriyle bakmıyordu bile çocuklara.
Çocuklar babalarına bakıyorlardı ölü bedenlerin arasından bir umut cenazesi çıkar diye.
Ama hiç umut yoktu bizde.
Ayrı dünyaların insanlarıydık ikimizde.
O da ne demekse?
Ama o çocuklarla aynı dünyadan olmadığımız kesindi.
Uzayda mı yaşıyorduk ne?
Bilemiyorum ya da ben çok büyütüyorum gözümde.
Belki de her şey verdiğin nefesi alıncaya kadar bitecekti.
Yalnızca bir göz açıp kapamaktı olup biten.
Sura üflenince geçip giden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
isminizi ya da mahlasınızı belirtmediğiniz sürece yorumlarınızın yayınlanmama ihtimali vardır.