22 Mart 2013 Cuma
20 Mart 2013 Çarşamba
Yakın Ve Uzak
Güneşin çarpan sert ışıkları altında, elini alnına koyarak siper etmeye çalıştı siyahlar içindeki kız...
Sebebini bilemediği bir merakla, o yabancıyı beklemeye devam etti. Denizin kenarındaydı biliyordu ki oraya gelecekti. Buluşma noktalarıydı. Birbirlerine ulaşamayacak kadar uzak, bulduklarında ise ayrılmayacak kadar çok yakındılar.
Yolda tanışmışlardı ve sadece yolda devam etmişti yolculukları. Bir arpa boyu yol aldılar ama yolda kalakalmışlardı.
Siyahlı kız, çok geç göstermişti ayağındaki prangaları ama artık çok geçti. Çocuk denize, semaya,yola ve kıza çoktan Aşık olmuştu bile...
Etiketler:
mor boya kalemi,
ülkü alko,
yakın ve uzak
18 Mart 2013 Pazartesi
Yazar Bu Yazıya Bir Başlık Dahi Bulamadı
Gözlerimi kapayacak bir yer bulamadım
Bana cevap verecek bir dost bulamadım
Beni alıp götürecek bir dalga bulamadım
Endişemi dile dökecek bir tek söz bulamadım
İnsandaki nefreti söküp atacak tek bir ezgi bulamadım
Halkımı bulamadım, ailemi, mutluluğumu, yolumu
Bulamadım
Hislerimi tutuşturacak bir köz
Bulamadım.
17 Mart 2013 Pazar
Filistince Yaşamak
İnsan…
Yürür yürür
de hüzün kapatır yollarını.
Bazen Gazze’den
gelir çığlıkları,
Bazen içi
boş bir ruhtan.
İkisi de
duyar ıstırabını,
Biri içten
biri dışarıdan.
Gazzeli…
Onurlu ve
kederli,
Yanı
başındaki
Hatta
bedenindeki,
Kederli ve
kederli.
Fakat asla ölmeyecekti
onun gibi
Çünkü
yaşamadı ki…
Ve sakın
şunu unutma!
Ama önce
hatırla,
Bir
Filistinliye her an gelebilir bir kurşun
Seninse yüreğindeki paslanmış bile,
Ne
hissedebiliyorsun artık
Ne de
tedavisi var…
Biz,
Filistinliler kadar şanslı olamadık
Çünkü onlar
gibi yaşamadık
Ki onlar
gibi ölmeyi
Hak edelim.
11 Mart 2013 Pazartesi
ne hikmetse
adına şiir yazdığım ilk kızdı hikmet
adı devlet gibi korkuturdu
boyu kısaydı ama ben daha kısa olduğumdan uzun gelirdi
vücudu zayıf kendisi naif
korkulacak kız değil, sevilecekti
erkek gibi saçları vardı.
yakıştıramadım kimseye çok sonraları
onunki kadar kısa saçları
elleri..
bilmiyorum nasıldı
alnına düşerdi onu biliyorum saçları
ama korkulacak kız değildi, sevilecekti
doğuştan sürmeli sanki orta asya kokardı
kısa bir çizgiydi gözleri
ağzı kutu gibi küçük, dudakları incecikti
taze bir fındığı kıskandırırdı burnu
kirpikleri kara bir ok
dedim ya
korkulacak kız değildi, sevilecekti
beli gibi sesi de inceydi
hiç konuştuk mu hatırlayabilmiyorum
konuşurken izlemiştim onu biliyorum
korkulacak kız olur mu hiç sevilecekti
sevmiştim
orta birdi
şiirin ne olduğunu bilmeden
adının baş harflerini alt alta yazıp
şiir yazdığım kızdı hikmet
onun bunlardan hiç haberi olmadı
olmasındı
adı devlet gibi korkuturdu
boyu kısaydı ama ben daha kısa olduğumdan uzun gelirdi
vücudu zayıf kendisi naif
korkulacak kız değil, sevilecekti
erkek gibi saçları vardı.
yakıştıramadım kimseye çok sonraları
onunki kadar kısa saçları
elleri..
bilmiyorum nasıldı
alnına düşerdi onu biliyorum saçları
ama korkulacak kız değildi, sevilecekti
doğuştan sürmeli sanki orta asya kokardı
kısa bir çizgiydi gözleri
ağzı kutu gibi küçük, dudakları incecikti
taze bir fındığı kıskandırırdı burnu
kirpikleri kara bir ok
dedim ya
korkulacak kız değildi, sevilecekti
beli gibi sesi de inceydi
hiç konuştuk mu hatırlayabilmiyorum
konuşurken izlemiştim onu biliyorum
korkulacak kız olur mu hiç sevilecekti
sevmiştim
orta birdi
şiirin ne olduğunu bilmeden
adının baş harflerini alt alta yazıp
şiir yazdığım kızdı hikmet
onun bunlardan hiç haberi olmadı
olmasındı
5 Mart 2013 Salı
Saydım
bir martı olsaydım eğer,
bütün martıları
öldürmenin bir yolunu bulurdum.
bir savaş pilotu olsaydım, ikaz lambası
en parlak binaya bindirirdim.
bir soda kapağı olsaydım,
boş bir koridora düşerdim
yavaşça.
seçmen olsaydım bir,
mora ve çikolataya oy verirdim.
adam olsaydım, olanın, yok olmadan kıymetini bilirdim.
tesadüfen olsaydım.
4 Mart 2013 Pazartesi
Karambolde Duyulmayan Sesler
“senin bana ihtiyacın olmayabilir ama çocuklarımın sana ihtiyacı var.”
çünkü çiçeklerin yeşerebilmesi için güneşe ihtiyacı vardır.
“nasibin olduğu yerde şansa yer yoktur”
“nasibin olduğu yerde şansa yer yoktur”
çünkü Allah çizdiği yola ihtiyaçlarımızı bırakmıştır. şans ise ayağımıza takılan hurafelerdir
“aslında yollar uzun değil bindiğimiz araçlar yavaş”
“aslında yollar uzun değil bindiğimiz araçlar yavaş”
çünkü bir uçakla vosvos yarışamaz ama motoru gönülden oluşan bir kuş herkese kafa tutabilir.
“aşk yaşayamayacağın duyguları hayal etme sanatıdır”
“aşk yaşayamayacağın duyguları hayal etme sanatıdır”
çünkü bir şeyi elde ettikten sonra artık heves seni terk eder. ve heves aşkın gölgesidir.
“insanların adalet terazisi kuyumculardaki hassasiyete erişmedikçe güven yeşermez”
“insanların adalet terazisi kuyumculardaki hassasiyete erişmedikçe güven yeşermez”
çünkü altından daha değerli olan şey kalptir, o kırıldığı zaman güvenin değeri düşer.
“her mevsimin bir görevi vardır”
“her mevsimin bir görevi vardır”
çünkü güneşin soba, rüzgârın süpürge, yağmurun yıkama, kar’ın mikrop kırıcı görevlerini görmezden gelemezsin.
“toprağın besini yağmur ise emeğin besini de alın teridir”
“kalbine kurt düşmüş olabilir, olsun”
“toprağın besini yağmur ise emeğin besini de alın teridir”
çünkü hiçbir şey sebepsiz açıklanamaz.
“çocuk olsam ve tek derdim hiçbir derdimin olmaması olsa”
“çocuk olsam ve tek derdim hiçbir derdimin olmaması olsa”
çünkü büyüdükçe taşıdığın yükte ağırlaşıyor.
“omuz omuza mücadelenin yaşandığı en güzel yer camilerdir”
“omuz omuza mücadelenin yaşandığı en güzel yer camilerdir”
çünkü aynı istikamete eğildiğin dostların yok denecek kadar az.
“kalbine kurt düşmüş olabilir, olsun”
çünkü kurtlar ilaçlanmış ağaçların meyvelerinde bulunmaz, hep saf ve doğal meyvede bulunur.
duygu değil his
- sen harika bir doktorsun
+ nerden biliyorsun?
- çünkü hissediyorum.
+ zayıf bir kanıt.
- gözlerini kapat!
[elini avucunun içine alır ve işaret parmağıyla avuç içinden parmak ucuna kadar dokunur]
- ne yapıyorum?
+ dokunuyorsun.
- dokunmak, evet. nasıl anladın?
+ hissediyorum.
- hislerine güvenmelisin.
[city of angels, 1998]
Etiketler:
city of angels,
film replikleri,
refidun
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)