Hakkımızda


Nafile Filintalar, 12 Hayvanlı Türk Takvimine göre Tavşan yılının kış ayının on dördünde iki yakın arkadaşın aralarında çevirdiği geyik muhabbeti esnasında tesadüf eseri ortaya atılan bir fikirle can bulmuş; daha sonra kurucu yazarların çevrelerindeki, yazmaya gönül vermiş kişileri de tayfasına ekleyerek yayın hayatına devam etmiş bir blogtur.

Farklı şehirlerdeki üniversite öğrencilerinden müteşekkil bu topluluk, Afili Filintalar’ı ağabeyleri olarak kabul etmiştir, “Nafile Filintalar” isminin doğuşu da bu sempatiyle olmuştur. Yani Afili Filintalar as takım ise Nafile Filintalar paf takım sadece. Bu sebeple ilk etapta bazı kimseler tarafından “korsan Afili Filintalar“ şeklinde tanımlansalar da bu vasıfları için kifayetsiz kalmıştır. Haddizatında Müntekim Gıcırbey'i üstad edinmiş, onun fedaîlerinden müteşekkil bir çetedirler. Farklı otobanlardan son sürat gitmeye müsait gençlerin, ortak bir kırmızı ışıkta bir araya gelmesi ile “Birlikten kuvvet doğar.” düsturunun canlı kanıtını oluşturmaya başlamışlardı. Fakat “Nafile Filintalar nedir?” sorusuna henüz bir cevap bulunamamıştı ki, kendilerine yakışır biçimde ilginç bir tanım buldular:

“Nafile Filintalar, bünyesinde bulundurduğu yazarların yazdıkları yazıların ruhsal durumunu gösteren ve yazılarında da belli olan ruhsal durumlarının senteziyle estetiği oluşturan ve bu estetiğin okuyucuyu derinden etkilemesini sağlayan, alışılageldik olan "vay arkadaş bir adam böyle mi yazı yazar yaauu!" tepkisinden çok, "vay arkadaş bu kadar adam nasıl oluyor da böyle bir iş çıkarabiliyor" şeklinde tepki almayı arzulayan, sonrasında yazarların farklı biçimlerde ürünler ortaya koyarak bu ürünlerin farklılıklarına rağmen, işkembe çorbasının içine baklavayı boca ederek yeme gibi bir tattan çok işkembe çorbasının içine limon, sirke, sarımsak gibi farklı lezzetleri katarak ortak bir iş çıkarma çabası içerisinde olan bir topluluktur.”

“Peki, ne iş yapar bu Nafile Filintalar?” sorusuna ise şu cevabı

“Nafile Filintalar gençleri önce fersah fersah düşünmeye, sonra taşınmaya, nihayetinde üretmeye çağıran bir topluluktur. Edebiyata ilgisi olan, onun kedi canını seven, yazmaya, çizmeye meyli olan insanları kollar, teşvik eder. Esasen genç yazarların oluşturduğu bir platform olup edebi yazıların yanında dini, siyasi, mizahi vb. konularını da içine alır. Daha basit bir tabirle, merkezi insan olan ve insan yörüngesindeki her şey Nafile Filintalar'ın konusu olabilir. Yani hedef tüm nev'i beşere hitap etmek. Maksat da okuyucunun yazılarda kendini bulması, birazcık da tebessüm etmesi. Haddizatında filinta gibi insanlarız ama başındaki Nafile'yi de yabana atmamak gerek. Kendimizi Nafileler diye adlandırıyoruz. Ama buradaki nafile beyhude anlamında değil. Nafile namazdaki gibi nafiledir. Yani biz işin cabasıyız biraz. Dillere pelesenk olmuş bir deyim varyasyonu belki ama edebiyat parçalıyoruz işte biz burada ve iddia ediyoruz en kötüsü biz değiliz vesselam!”

Blog kurulurken şu anki kadar sevileceği ve takipçi kazanacağı düşünülmüyordu. “Eğlence amaçlı“ olarak kurulan ve ekserisinin başarılı olduğu sanal platformlar kafilesine bir “nafile” eklenmiş olmuştu. Benzer birçok blogtan sadece bir tanesi daha...

Şimdi ise birkaç arkadaş olarak başladığı yola yeni yazarlar ekleyerek devam ediyor. Nitekim yazmaya hevesi olan kimi genç kalemlere burada kucak açılıyor.

Nafile ama bir o kadar da filinta olan bu insanlar; faydasız ilimden Allah’a sığınarak, kendilerini sürekli yeni yazarlarla, yeni yazılarla yeniliyorlar. Takipçilerinin beklentisi üzerine bu filintalar yayın hayatlarına artık bir web sitesinde devam etmeyi planlıyor, birkaç yıl sonrasına kadar ise aynı kimlikle bir dergi çıkarmayı hedefliyorlar.
(dunyabizim.com'da yayınlandı)


Nafile Filintalar, genç yazarların oluşturduğu bir plaform olup edebi yazıların yanında dini, siyasi, mizahi vb. konularını da içine alır.  Daha basit bir tabirle, merkezi insan olan ve insan etrafında dönen her şey Nafile Filintalar'ın konusu olabilir. Yani hedef tüm nev-'i beşere hitap etmek. Amaç da okuyucunun yazılarda kendini bulması, birazcık da tebessüm etmesi aslında.
Filinta gibi insanlarız ama başındaki nafile'yi de yabana atmamak gerek.

Nafile Filintalar, bünyesinde bulundurduğu yazarların yazdıkları yazıların ruhsal durumunu gösteren ve yazılarında da belli olan ruhsal durumlarının senteziyle estetiği oluşturan ve bu estetiğin okuyucuyu derinden etkilemesini sağlayan, alışılageldik olan "vay arkadaş bir adam böyle mi yazı yazar yaauu!" tepkisinden çok, "vay arkadaş bu kadar adam nasıl oluyor da böyle bir iş çıkarabiliyor" şeklinde tepki almayı arzulayan, sonrasında yazarların farklı biçimlerde ürünler ortaya koyarak bu ürünlerin farklılıklarına rağmen, işkembe çorbasının içine baklavayı boca ederek yeme gibi bir tattan çok işkembe çorbasının içine limon, sirke, sarımsak gibi farklı lezzetleri katarak ortak bir iş çıkarma çabası içerisinde olan bir topluluktur.