Söyleyecek çok sözüm var ama kuracak cümlelerim eksik. İki satır yanyana gelince dünyanın en eğreti anlamını ifade eder gibi bakıyorlar hislerimle alay edercesine.
‘Bizimle  bunu mu
demek istiyorsun? hahaha hadi be ordan sen de! Sen kim yazmak kim?’ 
 -Susun lütfen
kırmayın daha fazla gururumu,  çimlenen
cümlelerimden oluşacak paragraflarımı küçümsemeyin . Susun işte! 
Kelimelerimi beyin damarlarımdan akıtacak uygun neşter
arıyorum ama çok da korkuyorum akacak olandan, içimin dışa sızmasından. Öyleyse
neden bu istek?  Bile bile bıçak altına
yatılır mı?  Bir türlü uygun kelimeler
gelmiyor  ve hezeyanımı susturmak için
uygun müziği arıyorum ki kulaklarımı tıkasın duymayayım alay edişlerini.  
Kırgınlığımı kızgınlığımı anlatmak istiyorum işte engel
olmayın bana. Anlatmaya çalışıyorum  birilerine, yakınım dediklerime. Ama olmuyor
işte istediğim cevaplar yok hiçbirinde, çözümler yok.  Çözüm, cevap aramak da niyeyse? Olmuşsa
vardır hayır deyip susabilme olgunluğuna erişememenin  verdiği bir kıvrantı kalbimdeki ve
kıvrıldıkça  suyunu boşaltan sünger gibi
bir  hüzün akıtma seromonisi gözlerimden.
Sayıp sövesim geldikçe zahirdekilere,  kilit vurma isteği doğuyor dilime ‘Sus ve
olana razı ol!’ yap hadi bunu,  kolaysa
yapsana! Demesi kolay. Bütün küllendiğini zanettiğin sınanmalarının bir
anda   oluşan hava akımıyla yeniden alev
alıp kalbini  cayır cayır acıtması. Ey
sınanma ateşleri serin ve selametli olun artık! Dayanamıyorum hepinize aynı
anda! Hepiniz birden aritmik bir kalbe sebep oluyorsunuz, belki de arkasından
iş çevrildiğini sezen bir kızın çatırdamış güven duygusuna, ya da  etrafınca anlaşılamayan, melankolik , soğuk
yüzlü donuk bakışlı  ruh buzullaşmasına
sebepsiniz. Benim  dünyamda buzullaşma
her gün artıyor  balkanlardan hiç sıcak
hava alamadım   Sibirya'nın etkisi  geçmek bilmedi işte! 
 Elimden düşürmemeye
çalıştığım hediyemle dilimden düşürmemeye çalıştığım virdlerimle dayanma
çabalarım var işte benim de! 
Küreklerimin boşa gitmesi 
vesvesem de var bir yanda.  Hep
gelgit hep gelgit. En sert şarkılarımı fırlatmak isterdim beni üzenlerin
üstüne  Hiroşima  niyetine; ama yapamayacağım ben bunu  Amerika kadar gaddar olup sizi  masum Japon halkı addetmeye hiç niyetim yok
O’na havalelerim var bu diyarda görülemeyecek hesaplarım var.
Benden size  bir avuç
dua    ile 
bir surenin  sıcaklığına
bırakıyorum kendimi….
‘1 - Biz senin için (mutluluğun) göğsünü açmadık mı?

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
isminizi ya da mahlasınızı belirtmediğiniz sürece yorumlarınızın yayınlanmama ihtimali vardır.