9 Haziran 2011 Perşembe

Oy Vermek Onay Vermektir

Pazar günü yapılacak olan seçimler milletimiz için bir fırsattır, dönemeçtir. Çünkü insanlar seçimlerde, aslında partileri değil, kendi geleceklerini seçmektedirler. Herkesin geleceğini oy verip desteklediği partinin zihniyeti ve icraatı belirleyecektir. Oyumuzda sadece kendimizin ve yakın çevremizin değil 70 milyonluk milletimizin, milyarlarca ezilen İslam aleminin ve tüm insanlığın hakkı vardır. Çünkü oy verdiğimiz partilerin bütün iyilik ve kötülükleri ile bunların yan etkilerine ortak olunmaktadır.

Bu yüzden, oy vereceğimiz parti barajı aşar mı, oyum boşa gider mi, gibi sığ düşüncelerle oy vermek ezikliktir, kendi görüşüne, inancına, savunduğuna saygı duyamamaktır.

Oy verdiğin partinin yaptığı iyi veya kötü işlerine sebep olmanın hesabını vermek kaçınılmazdır ve eğer hesapta zorluk çekmek istemiyorsak iyi bir analiz şarttır. O halde oy verirken çok dikkatli olmalıyız. Bizim bir inancımız vardır ve o inancımız çerçevesinde kim varsa ona oy vememiz gerekmektedir. Bunun için de oy vermeyi yalnızca bir parti mücadelesi olarak değil, hak-batıl mücadelesi olarak görmemiz bir zorunluluktur. 

Büyük devletler yeryüzünde hakkı ve adaleti sağlamak mecburiyetindedirler. Bugünkü büyük devletlere bakarsak, adaleti sağlamasalar bile, sağlıyormuş gibi yaptıklarını görebilirsiniz. (Bkz: Irak’a demokrasi ve özgürlük getiren Amerika) Atalarımız yıllarca bütün dünyaya adalet dağıtmıştır. Bu yüzden bütün İslam alemi hala bizi Osmanlı olarak görmektedir ve bizden bir şeyler beklemektedir. Bugün eğer Türkiye o halde olsaydı dünyadaki bu ateş ortadan kalkardı. Ne Irak’ta, ne Libya’da ne Afganistan’da, ne de Filistin’de bu zulümler olmazdı. Bu yüzden yeni bir Dünya kurmak ve kalbi sökülmüş çağı onarmak mecburiyetindeyiz. Bunun bilincinde olmalı ve oyumuzu ona göre vermeliyiz.

Yani;

Ülkemizdeki insanların mutluluğuna, İslam dünyasının huzuruna, dünya insanlığının barışına önem veren, dünya ve ahiret mutluluğunun birlikte yürütülmesini isteyen maneviyat ağırlıklı olan partiye oy vermeliyiz.

İslam kardeşliğinden vazgeçmeyen, yerli ve milli düşüncelere değer veren, fıtratımıza uygun olan partiye oy vermeliyiz.

Tek -tek fertleri kucaklayan, onlara istikamet veren, toplumsallaştıran, cemaatleştiren ucu evrenselliğe açık olan partiye oy vermeliyiz.

Dünyalık iktidar için değil, ebedi iktidarı kazanmanın yolu olan “inancının iktidarı” için çalışan partiye oy vermeliyiz.

Ahlak ve maneviyatı ön planda tutan, maddi ve manevi kalkınmaya önem veren, Kur’an ve sünnet ışığında yol alan, yerli ve milli düşüncelere değer veren partiye oy vermeliyiz.

Kendi içinde farklı dışarıda farklı olmayan, olduğu gibi görünen, muarızlarına şirin gözükmek için inancından asla taviz vermeyen partiye oy vermeliyiz.

"En tehlikeli batıl hakka en yakın olandır." sözünü iyi idrak ederek, gri'nin; "ben beyazım" iddiasına aldanıp onu siyahla karşılaştırarak beyaz olduğuna inanmak yerine, onu siyaha alternatif olarak görmek yerine, alternatif değil tek çare olan beyaz'ı bulup oy vermeliyiz.

Bütün bunları özetleyerek, önce yaşanabilir bir Türkiye'yi, sonra Osmanlı gibi büyük Türkiye'yi, daha sonra da yeni bir Dünya'yı kurmak için; sana diyorum ki;

Ahlak ve maneviyat bayrağı neredeyse onun altına koş! Adil düzen bayrağı neredeyse onun altına koş!
Milletimiz yeni bir dünya kurmak mecburiyetindedir. Çünkü bugünkü kurulmuş olan dünya bir ifsad dünyasıdır.
Bu dünyayı ifsad yerine, islah üzerine, saadet üzerine kurmak için Pazar günü oyumuzu kullanacağız.
Kim yeni bir dünya kuracağım diyorsa biz oradayız, orada olacağız. Bütün insanların saadetini istemek bizim insanlık görevimizdir. Bu sebepten dolayıdır ki, bu zulümlere müsade edemeyiz! Adil bir düzen kuracağız, Türkiye'ye de, bütün insanlığa da huzuru ve adaleti getireceğiz!

3 yorum:

  1. 'Tek -tek fertleri kucaklayan, onlara istikamet veren, toplumsallaştıran, cemaatleştiren ucu evrenselliğe açık olan partiye oy vermeliyiz.' derken cemaatlerin tek fikirli olduğunu farklı düşünce ortamını sağlayamadığını da göz önüne kattınız mı.
    frigyalı tüccar

    YanıtlaSil
  2. bu cemaat kelimesinden ne anladığımıza bağlı. anlatılmak istenen, ertleri tek tek kucaklamanın yanında, onları kitlesel olarak da tek bir yürek yapan, birleştiren, tek çatı altına toplayabilen partiden bahsedilmiş.
    cemaatlerin farklı düşünce ortamını sağlayamadıklarından bahsetmişsiniz, bu cemaat kelimesinden dini cemaatleri kastettiğiniz anlaşılıyor. o tamamen farklı. cemaatleşmek bizim dinimizde vardır, ama cemaatçilik yoktur. sizin söylediğiniz cemaatçiliğe girer.

    YanıtlaSil
  3. Müthiş,harika,öte,Allah razı olsun.

    YanıtlaSil

isminizi ya da mahlasınızı belirtmediğiniz sürece yorumlarınızın yayınlanmama ihtimali vardır.