23 Ağustos 2012 Perşembe

Güneşe mahcup

Belki artık sadece zarif minarenin şerefelerindeki yeşil lambalardır yolumuzu aydınlatan.
Belki yüzyıl uzunca bir süredir.
Belki marsta su olmaması dünyada yaşam olduğunu tasdik ediyordur.
Bi bakarsın üçgen 3. boyuta geçemeyecek kadar acizdir.
Karpuzun çekirdeklerini kırmadan yutmamız caiz midir?
Trafik azaldı diye yıldızlar da azalmak zorunda mı?
Sanırım ay turuncu olduğunda portakal mevsimi gelmiştir.
Herhalde tabelalar ısrarla bizlere birşeyler anlatmaya çalışıyor.
Belki de bayat yumurtalar ertesi gün tazeleriyle karıştırılıyordur.
Bazen dostumu görünce, dostumu gördüğümü sanırım.
Sıfatların kalıplaşması, yeni sıfatların üretiminde gevşeklik doğurur mu?
Rüzgarla yaprakların fısıldaşmasına şahit oluyorum.
Geceleri psikolojikman açık hava basıncımız değer mi kazanıyor?
Mor rengin neresi güzel olabilir allasen?
Yıllardır winziple kendimizi aldattığımız yetmemiş gibi dünyaya güzel bir lokanta da açamadık müsait zamanda.
İnsanın herhangi bir varlığa gerçekten malik olması mümkün mü hiç?
Mıntıka temizliğinin yeryüzünü daha iyi bir yer haline getirdiği görülmüş şey mi?
Yerkürede yaklaşık 14 milyar insan ayağı olması dehşet verici değil mi?
Fuzuli sorgular ütü yapma becerimizi geliştirir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

isminizi ya da mahlasınızı belirtmediğiniz sürece yorumlarınızın yayınlanmama ihtimali vardır.