31 Ocak 2011 Pazartesi

Ruhsal Boşalmanın Somutlaşmış Hali

Bir delikanlıyı rahatlatan iki şeyden birisidir ağlamak. Diğeri benim favorimdir ama helada yapıldığı için oraya girmiyorum şimdilik. Girmeyeceğim demedim, şimdilik girmiyorum dedim dikkatinizi çekerim.

Bir önceki yazımda da söylediğim gibi, insanın içinde biriken bazı şeyler vardır ve taşarlar. Onları biz arada bi yere dökmezsek sağda solda sıkıntı çıkartırlar, olur olmadık yerlerde ya çişimiz gelir ya yaşımız.
Hela işine daha gelmiyorum efendiler sakin olun. Hazırlıksız yakalanmamak için yeri geldiğinde ağlamak gerekir delikanlılığı bi tarafa bırakarak. Yoksa taş kesiliriz, en azından odunlaşırız, kütükleşiriz.

Gözyaşı kirimizi pasımızı alır bizi temizler. Ruhumuzu yıkar. Mevlana'nın da unuttuğum bir sözü vardı bu konuda. Küçüklüğünüzü düşünün ahali, ne kadar masum ve günahsızdık değil mi ? O yüzden herkes bizi severdi. Ne de çok ağlardık o zamanlar. Ağlamak işte bizi öyle masum yapardı.

Sonra ne oldu? Şimdi yani ? Şimdi de öyle günahsız ve temiz miyiz ? Hangimiz masum olduğunu iddia edebilir ? Hiçbirimiz mi, evet. Öyle değiliz çünkü efendiler. (Bu arada efendiler kavramı beyefendileri ve hanımefendileri kapsıyor)

Çünkü ağlamayı unuttuk efendiler! Büyüdük ve ağlamayı unuttuk! Ağlasaydık böyle olmazdı. Biraz pişmanlık duysaydık, tövbe etseydik bu kadar günahkar olmazdık! Ağlamadığımız için ağlamalıyız bence. Yorganın içinde falan değil ha, açık açık ağlayacaksın. "Sessizce ağlamak yok, hıçkırmalısın!"
Çünkü ağlamak çok insancıldır, değil mi ?

Bakın arkadaşlar, son defa söylüyorum; müsait bir omuz gördünüz mü, hemen yaslanıp ağlamaya başlayın, rahatlarsınız. Başka çareniz yok, hela da artık parayla biliyorsunuz.
Bir de, ben vazgeçtim, seviyeyi düşürmemek açısından helada rahatlama işine girmiyorum. Şimdi desem ki, bi gözünden rahatlamak var, bi de helada rahatlamak var. Ortalığı batırarak rahatlamak yerine masum masum ağlamak daha edepli olur arkadaşlar.

Sordum sarı çiçeğe,
"sevin ağlayabiliyorsan" dedi.

3 yorum:

  1. ağlamanın çok halleri var üstad. sadece boşalmaya değil dolmaya da ağlar insan. coşkuya ağlanır, derde ağlanır, ayrılığa ağlanır, gaflete ağlanır, sevince ağlanır.

    YanıtlaSil
  2. konumuz aslında ağlamanın sebepleri değildi azizim.
    küçükken çok masumdum lan dedim kendi kendime resmimi görünce. annem de hep ağladığımı söyler.
    hatta bi gün yine ağlıyormuşum, annem "oğlum hadi kuzum yemeğini ye de öyle ağla" demiş. ben de "o zaman ağlayamam ki" demişim.
    bu da böyle bir anımdır.

    yani konumuz, ağlamak bizi temizliyor aga. ağlarken masumduk. ağlamayı unuttuk, adına büyümek dediler. benzer bi sözü vardı galiba bülent akyürek in.
    neyse. uyumam lazım söz verdim.

    YanıtlaSil
  3. yüz suyu hürmetinede burdan gelse gerek

    YanıtlaSil

isminizi ya da mahlasınızı belirtmediğiniz sürece yorumlarınızın yayınlanmama ihtimali vardır.